31.08.2010 tarihli Genel Müdürümüz Sedat Yazıcı’nın Odavizyon Ağustos sayısı röportajı
Şu anda üretim ve kapasite artıyor. Ekonomide güven var. Zaten ekonominin her ne kadar iktisadi dataları, formülleri olsa da ekonominin en temel şeyi, moral. Daha farklı bir söyleyiş ile yatırım ortamının iyileşmesi. Bunun içinde vergi de var,isdihtam da var, her şey var.
-Referandumu siyasi parti gibi değil bir ülke meselesi gibi görmek lazım
Türkiyede ekonomik olarak iyiye doğru bir gidiş var. Referandum Türkiye için önemli bir dönemeç. Bunu hükümet ya da ana muhalefet gibi düşünmeden, bir ülke meselesi olarak görmek lazım. Türkiyenin herkesin dillendirdiği gibi yeni bir anayasaya ihtiyacı var; bir değişime ihtiyacı var ve bu sadece bir geçiş süresi bence.
Referandumda anayasa değişiklikleri bütünü ile oylanıyor. İçinde belki hoşumuza maddeler olsa da, meclis buna karar veriyor. Mecliste zaten bizim seçtiğimiz insanlar yer alıyor.
-Ramazan berekettir
Genelde Temmuz ve Ağustos ayları düğün aylarıdır. Bu dönemlerde ev tekstilinden, mobilyaya, beyaz eşyaya kadar ciddi talepler ve satışlar olur. Dolayısı ile birçok sektör için denildiği gibi “Ramazan berekettir. “Ramazan da referandum da hepimize hayırlı olsun inşallah.
Bizim sektörümüz açısından da bakarsak şöyle değerlendirmek lazım: Ramazanın ve referandumun bizim sektörümüzü pek fazla etkileyeceği inancında değilim. Eylül, Ekim’de yılsonuna doğru yatırımlar daha çok düşünülmeye başlanıyor.
İşletmeler, Eylül ve Ekim aylarında yatırımlarına başlıyorlar, Kasım ve özellikle Aralık aylarında yatırımlarını bitiriyorlar. Bizde bilişimciler olarak bu dönemlerde bütçeye girmeye çalışıyoruz.
Tüm bunların ötesinde Türkiyede bir de ödememe hastalığı vardır. Türkiye’de ekonomik bozulmaların yanı sı ticari ahlak da bozuldu. Zaten ödeme zorluğu çekenlere bizler kolaylık sağlıyoruz ama bizim işimiz
Emek yoğun bir iş; ticari ahlakın bozulması bizleri zaman zaman sıkıntıya sokuyor. En nihayetinde bizim makinelerimiz, bizim beyinlerimiz.
-Bilişim Vadisi şartları sağlayanların yer alacağı bir yer olmalı.
Bilişim Vadinin Kocaali’de kurulması planlanıyor. Bilişim Vadisine bizler şöyle bakıyoruz:
Etrafı çevrilmiş, belli bir alan içerisinde olan bir yer gibi, bir teknopark gibi olmamalı. Bilişim Vadisi, tıpkı batıdaki, sektörde belli niteliklere sahip firmaların yer alacağı bir yer olmalı. Önemli olan, merkez binasının nerede olduğu almamalı. Örneğin devlet diyebilir ki ;”sen Kar tepe”de de kur, Sapanca’da kur, ya da İzmit merkez’de de kur …
Yani bilişim vadisi ile etrafı çevrilmiş bir alana girmek değil de, o şartları sağlayanlar şeklinde değerlendirilirse faydalı olur. Zaten buraya ciddi bir kaynak ayrıldığını da biliyoruz. Ama etrafının çevrili olmaması, zihinlerde böyle bir şey oluşmaması gerekiyor. Amerika’daki silikon vadilerine bakarsanız, hep büyük alanlardır. Bizler hükümetten de Türkiye’den de bu konu ile ilgilenen bürokratlardan da benzer bir anlatış bekliyoruz.
Bence ‘bilişim vadisi’ konusu 2011’in ilk aylarına yetiştirilirse bizim sektörümüz açısından da çok önemli olacaktır. YSM Yazılım olarak bizlerde ‘Bilişim Vadisi’ndeki yerimizi almak istiyoruz.
-İhracat İstanbul Ofisimizde
Mart ayında İstanbul’da bir ofis açtık. İstanbul’daki ofisimizin amacı ihracat yapmak. Çünkü insanlara Kocaeli’yi anlatmakta zaman zorlanıyoruz. Ancak İstanbul dediğiniz zaman, Türkiye anlaşıyor. İstanbul başlı başına bir marka.
İstanbul’dan yapacağımız ihracat ile daha da büyümeyi amaçlıyoruz. Yanı sıra büyümek için zaman fuarlara katılmaya da özen gösteriyoruz