Önce zihinsel dönüşüm lazım, kentsel dönüşüm değil.
1-Sedat Yazıcı kimdir
Sedat YAZICI; başta YSM şirketler grubu olmak üzere; kendisini KOBİ işletmelerini büyütmeye, geliştirmeye ve ihracat yaptırmaya adamış bir KOBİ gönüllüsüdür. Gerek KOBİ sorunları, gerekse yönetim ve teknoloji üzerine yazdığı makaleler ve köşe yazıları, STK’ların organlarındaki aktif görevleri ve seminerileri ile bu gönüllülük sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmaktadır. Ayrıca üniversite sanayi işbirliğini sözde değil gerçek olarak yerine getirmeye çalışan KOÜ misafir öğretim görevliliğiyle dersine katılan öğrencilerini YSM’de ve YSM müşterilerinde işe koymakta, nitelikli istihdamın gelişmesine de katkıda bulunmaktadır. YAZICI, 1972 Artvin doğumlu olup, ilk ve orta öğrenimini Kocaeli Derince ve Sakarya Arifiye’de tamamlamış, Liseyi ise Ankara’da bitirmiştir. YTÜ Bilgisayar Mühendisliğinde Lisans ve yüksek lisansını tamamlamıştır. YAZICI, İSKİ’de 1.5 yıllık memuriyetten sonra ilk şirketi olan Alfa Yazılım’ı kurmuş, depremde devretmiş, askerlik sonrası BimSA’da çalışmış ve en son yine kendi işini kurmuştur. Ulusal ve uluslar arası projelerde çalışmış olup, iyi derecede İngilizce bilmektedir, evli ve 1 çocuk babasıdır.
2- Şirketinizden bahsedebilirmisiniz. Kurulumu,gelişimi ,hedefleriniz
YSM Yazılım şirketimiz KOÜ Teknopark’da kurulmuş olup; esasen bir AR-GE firmasıdır. FirstClick isimli bir başka Teknopark şirketimizde kuruluş aşamasındadır. Hukuk müşavirliği büromuz ile birlikte 3 kuruluşa ve 4 tescilli markaya sahibiz diyebilirim. Şirketimizin gelişimini röportajda uzun uzun anlatmak yerine eğer www.ysm.com.tr/tarihce sayfasına bakmanızı ve yıl-yıl gelişimi incelemenizi öneririm. Ayrıca www.ysm.com.tr/kurumsal-hedefler sayfasında da hedeflerimizi inceleyebilirsiniz. KOBİ’lerin hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı olma misyonu ile hareket eden bir grup olarak müşterinizin müşterisinin işini çözmek temel vizyonumuzdur diyebilirim. Vizyon ve hedeflerimize ulaşmak içinde farklı stratejiler ve 3.5 stratejik alan üzerindeki AR-GE, ÜR-GE, YAZ-GE ve SAT-GE çalışmalarımız senkron ve asenkron olarak devam etmektedir.
3-Sektörünüzdeki gelişmelerden bahsedermisiniz
AR-Ge, inovasyon, teknoloji, süreç, strateji bu kelimeler herkesin çok kullandığı bizim ise fiilen yaptığımız şeyler. Biz lafını etmez, yaparız desek enaniyet olmaz inşallah. Bugün telekomünikasyon özellikle de internet teknolojilerinin gelişmesiyle her sektör etklendiği gibi tüm bu sektörlere hizmet eden yazılım sektörü de çok hızlı etkilenmiştir. Lakin aynı etkinin kullanıcı bazında tezahürü çok yavaş olmaktadır.
Bir tek meraklı millet olmamızdan ötürü bazı Android ve iOS uygulama kullanımlarında bazen hava atma bazen trend takibi şeklinde gördüğümüz gelişmeleri kişilerin sahip olduğu şirketlerinde yapmadıklarını görmekteyiz. Kullanım amacı her ne olursa olsun akıllı telefon ve tablet satınalmalarının artması %100 web tabanlı yazılım geliştiren YSM için ve mobil uygulama geliştiren Firstclick şirketimiz için çok-çok büyük avantaj. Bizler sabırlı insanlarız. Gün gelecek kişisel merakındaki gelişimi şirketi için de uygulayan KOBİ patronları artacak. O günler çok yakın. Yemekteyken stoğunu, alacağını, vadesini müşterisiyle, bankasıyla konuşan patron bu sefer başka türlü hava atacak elindeki cihazıyla. Bu havada bizim de katkımız olacak eğer o patron şirketinde bizim yazılımı kullandırırsa.
4-Sektörün yönü ve YSM olarak projelerinizden bilgiler verirmisiniz
Bulut bilişim (YSM Cloud) çözümlerimiz çok tuttu, hamdolsun bu konuda 2 AR-GE desteği aldık şu ana kadar. EVET belirttiğiniz üzere YSM.MTB (Yönetimsel Araçlar Kutusu) çözümümüz Endüstriyel AR-GE Uygulama desteği almıştır. Bu destek ile çözümlerimizin Bulut (Cloud) platformlar üzerinden çok düşük bedellerle KOBİ işletmelerinde yaygın kullanılması, KOBİ’lerin rekabet gücünü arttırmasını, satış ve pazarlama kapasitesini geliştirmesini, alacak ve nakit yönetimini en profesyonel şirketler nasıl yapıyorsa öyle yapabilmesini sağlayacak bir teknoloji çözüm geliştirdik ve her geçen gün müşterilerimizden aldığımız öneri ve geri bildirimlerle daha da geliştiriyoruz. Nasıl bedeller derseniz kullanıcı başına günde 1 TL den bile az ücreti olan ürünlerden bahsediyoruz. Hatta F.360 paketimiz tamamen 1 kullanıcı 1 yıl boyunca ücretsiz sunuluyor. Eğitim yok, bedeli hiç yok. Kullanımı çok kolay, belirli zamanlarda toplu eğitimler bile düzenliyoruz. Aldığımız endüstriyel uygulama projesi KDV ve diğer vergiler hariç 320 Bin TL civarında ve bu rakamın %75 i kadar bir hibe alabilmemiz söz konusu.
Bu destekler sayesinde biz ücretsiz çözümlerde sunarak hibe aldığımız gibi hibe de yapıyoruz. YSM Bulut ürünlerimizle ilgili bilgi almak için de http://bulut.ysm.com.tr adresine bakınız lütfen.
5- Projeniz nasıl ortaya çıktı, proje ile hedeflenen kolaylıklar nelerdir
2007 Ekim ayından bu yana 64 ayda (2013-05 sonu itibarıyla) 750,000 euro civarında AR-GE yatırımı yaptık ve YSMsuite adında operasyonel ve yönetimsel olmak üzere 2 yatay çözüm geliştirdik. Bu yatay çözümler 6 farklı dilde çalışmak olup, 80+ modül ve 1800+ ekran içermektedir. Bankacılık yazılımından daha çok ekran var yani. Küçük-büyük tüm şirketlerin neredeyse tüm ihtiyaçlarını karşılayacak programlar yazdık ve yazmakla da bitmiyor, her gün yeni şeyler ekleniyor.
Bir hayal ile yola çıktık. Bu hayal en küçükten en büyüğe tüm şirketlerin kullanabileceği, sorun yaşadığı alanlarda çözüm olabilecek, yurt dışına ihraç edilebilecek bir yazılım üretmekti. Bu yazılım şimdi piyasada çok şükür. Yatay çözüm dikey çözümlere dönüştürüldü, bu dönüşümler halen devam ediyor. Dikey çözüm demek belirli bir konu veya sektörel özel yazılım geliştirmiş olmak demek. Sadece belli bir konuya odaklı çözümler diğer şirket faaliyetlerini düşünmediğinden hep yetersiz olmakta. Biz bu sorunu da yaşatmıyoruz, çünkü bizde neredeyse ihtiyaç duyulacak tüm konular var. Sektörel çözüm paketinde yok ama ben şunu da istiyorum diyen firmaya o çözümü de paketine ekliyoruz ve kullanımına açıyoruz. Yılların tecrübesi var yazılımlarımızda gömülü olan. http://www.ysm.com.tr/sektorel-urunler/ sayfasında sizin sektör için çözüm yoksa mutlaka görüşelim, bakalım meler yapabiliriz?
Şunu özellikle söylemek isterim. Özellikle üretim sektörlerinde çok ciddi verimlilik kayıpları ve maddi kayıplar sözkonusu. Patronlar kısmen farkında. Örneğin inşaat yap-sat ve taahhüt sektörü şirketleri en yoğun ve karmaşık imalatı yapan şirketler ancak işlerine uygun bir yazılım pek kullanmazlar, bir çok işi belki 500 belki 1000 lira daha fazla ücret vererek yönetecek eleman almazlar. Sırf bu yüzden inanılmaz zararlar ederler ve iş işten geçince farkederler. Biz bu sektöre Aydın Sarıoğluabimizin tavsiyesiyle girdik ve yine ismini kendisinin Pir olarak koyduğu YSM.Pir ürünü geliştirdik. Kaybettiklerinizi kazandıran ve şantiyeyi yönettiren yazılım diye çıktık piyasaya ve müthiş ilgi gördü. KOBİ patronuna/müteahhide “zararı/kaybı” gösterince yazılım pahalı değilmiş aslında dedirtebildik çok şükür. Yani kazancı değil zararı gösterdik de ancak bir yazılım bilinci oluşturabildik. www.ysm.com.tr/pir adresinde YSM.Pir hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Pazarlama ve satışı %20-30 oranında arttıracağımıza inandığımız Bulutta Pazalama ve Satış ürünümüz olan F.360 ı mutlakayı deneyin derim.
YSM olarak sunduğumuz en büyük kolaylık teorisini ve yönetim metodolojisini bilmeseniz de o konu ihtiyaca tam uygun ve pratik bir şekilde kullanılabilmesidir. Diğer kolaylıkları da ürün ürün anlatmak lazım. Onun yerine tüm ürün ve hizmetlerimiziwww.ysm.com.tr den inceleyebilirsiniz veya ysm@ysm.com.tr ye mail atarak özel taleplerinizi de iletebilirsiniz.
6-Sektörünüzün ülkemizdeki geleceği hakkında neler söylersiniz
Yazılım sektörü turizm sektörü gibi bacasız bir sanayi. Hindistan bu konuda örnek referans ülke. Hintliler dünyanın yazılım fasoncusudur, yani Hindistan dünyanın yazılım taşeronudur, tıpkı Çinlilerin üretim taşeronu olduğu gibi. Bu 2 ülke aynı zamanda kendi markalarını da çıkartmaya özel gayret göstermektedirler.
Teknoparklar, AR-GE destekleri, Bilişim Vadisi gibi çalışmalar Türkiye’nin bu yöndeki kararlılığını göstermekte. Fakat sermaye ve insan kaynağı kıtlığı bir çok sektörde olduğu gibi yazılım sektörünü de etkilemekte, en büyük yazılım firmalarından bir olan LOGO yazılım bile İngiliz şirketine dönüşmektedir. Aynı İngiliz fon şimdide LOGO üzerinden NETSİS firmasını da ele geçirmeye çalışmaktadır. Maalesef kendileri yazılım kullanım konusunda vizyoner olmayan bir çok zengimiz doğal olarak yazılım sekötüne girmiyor ve LOGO’nun borsaya açık olmayan yarısı 50 Milyon TL’ye yabancıların eline geçiyor. Bir çok inşaat (meşhur YAP-SAT) firması için bu rakamlar çok değil. Ama taşa, toprağa dayalı sanayiler ve iş kolları ülkemizde yatırım aracı oluyor, bankalar da batılı benzerleri gibi iş planına değil aynı şeye bakıyor.
Ülke insanı olarak bilgiye, fikre, yazılıma ve diğer teknolojilere değer vermedikçe parada vermiyoruz. Önce zihinsel dönüşüm lazım, kentsel dönüşüm değil. Zihin dönüşünce, kent de dönüşür, şirket de dönüşür, patron da dönüşür eleman da dönüşür.
Eskiler “ihsan şuuru” derlerdi. Yani bir şeyi en güzel şekilde yapma anlama ve bilme şuuruydu bu. Biz bu şuura erişmezsek ne ecdadımız gibi cihan devleti oluruz ne de cihan şirketi. Cihan şirketi olmak için kurumsallaşma, kurumsallaşma için de iyi yazılım ve iyi danışmanlık lazım. Şirketiniz de cazibe merkezi olmaya çalıştıkça da iyi insan kaynağı gelir. Bunu yaşayan biri olarak çözümünü bu olduğuna inanıyorum. Mevlam herkesin rızkını ve işini genişletsin, aradığı işi, eşi, aşı, elemanı ve yazılımı bulmayı nasip etsin. Yazılımcı ve danışman olarak bizi de vesile kılsın, İnşallah.
Saygılar ve hürmetler.