YAZILIM NEDİR?  

       NİÇİN YAZILIM?

Sevgili dostlar merhaba;

Yazılım ve internet teknolojileriyle ilgili konularda, dikkat çekici, faydalı, sıkmayan, sohbet havasında, sade ve anlaşılır bir dille makalelerimizi yazmaya gayret ediyoruz.
Not alarak okumayı ihmal etmeyiniz. Şimdiden “sürç-i lisan eylersek affola” diyerek başlayalım…

Başlığımızdan anlaşıldığı üzere, konumuz “yazılım”.
Yazılım kelimesi, İngilizce “software” kelimesinden çevrilmiştir.
Kısaca “yazılım = bilgisayar/elektronik cihaz programı” diyebiliriz

Yazılım başka nasıl izah edilebilir?
Derler ki; insanın cesedine yani fiziksel varlığına can ve hareket veren “Ruh” tur.
Tıpkı insandaki ruh gibidir elektronik bir cihazdaki yazılım.
Elektronik devre malzemelerinin fiziksel varlığının ahenk ile birleştirilmesiyle vücud bulan elektronik cesetler; yazılım ile sizin kullanımınıza uygun bir “canlı” bir cihaz olarak sunulur. Yazılım elektronik sistemlerin bize kimi zaman “nimet”, kimi zaman “külfet” olarak sunulmasındaki hamurdur, harçtır.

Yazılım ile üst üste binmiş elektronik devreler; kimi zaman, bir çok derdimize deva olan bir bilgisayar olarak, kimi zaman, elbiselerimizi temizlediğimiz “fuzzy logic” kullanan akıllı bir çamaşır makinesi olarak, kimi zaman, uzakları yakın eden bir televizyon olarak, kimi zaman ise, hasret giderdiğimiz, onsuz çok sıkıntı çekeceğimiz bir cep telefonu olarak karşımıza çıkıyor.

Bir cep telefonu yazılımının minimum 300,000 (üçyüzbin) satır kod olduğunu biliyor muydunuz?

Peki; yazılım nedir iyi kötü anladık diyelim. Niçin yazılım, arkadaş?

Derler ki, “Bilgi kuvvettir, tankın tüfeğin yerini aldı artık günümüzde.”
Bilmeden yönetemezsiniz.
Bu sözümüz; yerel / merkezi,  resmi / özel tüm kurum yöneticilerimize ve de kendimize tabiki (birazda çuvaldızı lazım).
Bilmek kelimesinden, ne anladığımızı irdeleyelim isterseniz.

Bilgisayar terminolojisi ile bilgiyi tanımlayalım basitce :

Data =>Information => Knowledge.

Data                :  Kendi başına bir anlamı olmayan veri parçacıkları
Information      : Veri kümesi, bilgi. Sadece bilgi, içinde anlam olmayan bilgi.
Knowledge      : Anlamlandırılmış bilgi. Özü yakalanmış, anlam bulmuş, kullanılabilir bilgi.

Bu hiyerarşi, bilgi sistemlerinin temelidir.

Yazılım, “günlük hayatın programlanmasıdır” bizim nazarımızda.

Günlük hayatta, işimizdeki, uğraşımızdaki, eğlencemizdeki, ihtiyaçlarımızın analiz edilip, bir formasyon ve transformasyona sokulup bize bir elektronik devre içinde, çoğunlukla bilgisayar içinde sunulacak hale getirilmesidir biz yazılımcıların işinin tarifi.

Klasik tarifle; YGS (Yazılım Geliştirme Süreci) şu aşamalardan oluşur :
Müşteri ihtiyaçlarının belirlenmesi          %20
Müşteri ihtiyaçlarının analizi                  %20
Müşteri ihtiyaçlarının tasarımı                %20-25
Programlama / Kodlama                      %15-20
Test                                                    %10
Bakım ve revizyon (yaşatma)                 %10

Bize hep şöyle geliyorlar.
“Abi şu programlama dilini öğrendim, şu dile geçicem, ne dersin abi?”.
“Falanca programlama dilini yaladım yuttum abi!”

Bizde mecburen Yazılım Mühendisliği dersi olarak bizlere vaktiyle üniversite 3. sınıfta okutulan üstteki klasik süreci hatırlatıp (ki yeni metodolojileri söylesek zaten anlamayacak), arkadaş sen işin daha %15-20 sinde dolaşıp duruyorsun. % 80 kalan kısmında da kendini geliştir, o kısmını da “sakın ha” unutma diyoruz.

“Yazılımcı olmak” çok zordur.
Yazılım geliştirmek daha da zordur.
Çalışkan olmak ve sıkılmadan yazmak gerekir.

Yazılan konunun ve ihtiyaçların çok iyi anlaşılıp, ortaya konup, analiz edilmesi gerekir.
Çağdaş ve konuya uygun teknolojiler ile tasarlanıp kodlanması gerekir.

Alfa ve beta testleri iyice yapılmalı (ki yapamıyoruz, yapı-la-mıyor malesef demek bizi kurtarmıyor) ve gerek hata düzeltme, gerekse yeni fonksiyon ilaveleri ile güncelleştirip, yasal değişiklikleri de atlamadan ilgili yazılımı yaşatmanın gayreti içinde bulunulmalıdır.

Diyelimki bir işyeriniz var.
Yazılım size “işletmenizi iyi yönetmek” için çok iyi doneler veriyor.
İşletme sahibi olarak; tüm fonksiyonlarını öğrenmeye çalışınız, elemanlarınıza havale etmeyiniz. Yaşınız kaç olursa olsun buna ehemmiyet veriniz.

Eğitimleriniz eksik ise karşılığını ödeyip, bu açığınızı da kapatıp sizin veya elemanlarınızın iyi yetişmesini temin ediniz. İş yerinizin gidişatını, stok-malzeme durumunuzu gözlemleyip, insan faktörünü azaltıp yazılım temelli bir sistem kurun, kurmaya çalışın iş yerinizde. Çünkü orası sizin ve yatrım yapmaktan çekinmeyiniz.

İşi yapanın, insan ve de insan zekasının olduğunu da unutmadan; yazılım ile işinizi işyerinizi bir sisteme kavuşturun.

Siz olmadan da işiniz rahat rahat yürüsün.

Interneti kullanmayı, ondan faydalanmayı çok sıkı düşünün, tüm planlarınızı revize edin desek yeridir!

Yakın gelecekte iş hayatı ve dönen para internet çözümlerinde olacak ve normal ticaretin önemli bir kısmı buraya kayacak ! Türkiye’de bile kendini hissettiren bu realiteye duyarsız kalmayınız ! ! !

Bir müşterimizin aşağıdaki dizesi bu durumu çok iyi anlatmaktadır.

Patronum derdim var,
Rahatım sistemim var.

“Bilgi güç demektir” diye söyledik.
Bilgi kontrolünü elinizde tutmanız ve analiz etmeniz gerekir, bu da ancak yazılımla olur.

Bir reklamda dendiği gibi, “Kontrolsüz güç, güç değildir.” O yüzden size, iş yerinize, sektörünüze özel yazılım çözümlerine ihtiyacınız var demektir.

Peki biz yazılımcı olarak oldukça iyi bir yazılım ürettik, yada siz bunu satın aldınız.
Tüm derlerimiz 🙂 bitti mi?
Hayır.
Daha yeni başlıyor 🙂
İmplementasyon (devreye alma ve uyarlama) süreci dediğimiz çalışmanın çok iyi yapılması gerekir.

Danışmanlık bilgisine ihtiyaç vardır, yani yazılıma ihtiyaç olduğu kadar, bir o kadar da yaptığınız işi ve o yazılımı iyi bilen, devreye alma (implementasyon) tecrübesi iyi olan en az bir yazılım danışmanına da ihtiyaç var demektir.

Danışmanlık tamam, yazılım harika, eee?
Sırada, ekibinizin çalışma kadronuzun buna uyumu ve benimsemesi ne olacak ?
Bunu iyi düşününüz. “İnsanlar değişime direnç gösterir.” derler.
Haydi bunu da, direnç meselesini de zorluklarlada olsa aştık diyelim.
O zaman, Allah yolunuzu  açık etsin 🙂 . Allah utandırmasın !!!

Kim tutar sizi !!!
Önce yurt içi Pazar payınızı arttırmaya bakınız.
Peşinden iharacata ağırlık veriniz.
İşletmeniz büyüdükçe yazılıma ve teknolojiye yatırım yapınız.
Yapmaya da devam ediniz.
Ekibinizi daha iyi hale getiriniz, mevcudun çıtasını yükseltiniz, eğitiniz.
“Başarı için (ekibi) geliştirme” yetkinliğinizi gözden geçiriniz.

Patronsunuz; derdiniz de bitti 🙂
Sisteminiz de oldu.

Kendinize iyi bakın,

Tekrar burada buluşmak dileğiyle.

Saygılarımla,

Sedat YAZICI
Bilgisayar Yük.Müh.
YazıcıGrup Yazılım ve Yönetim Danışmanlığı
destek@artwin.net
www.yazicigrup.net
(533) 320 03 52